Yüksek Aidatlar Gayrimenkul Sektöründe Tartışılmaya Devam Ediyor

İzmir’de üst gelir gurubuna yönelik ofis ve konut projelerinde yüksek aidatlar, gayrimenkullerin satış ve kiralanmasında öncelikli sorun teşkil ediyor. Konuyla ilgili ekonomiizmir.com’un sorularını yanıtlayan Avukat Alperen Cihan Çetinkaya, sorunun tüketici lehine çevrilebileceğini öne sürerek, dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu

TİCARİ ÜNİTELERE DİKKAT

Konut veya ofis alırken projeye ticari üniteler yerleştirip, yerleştirmediğinin mutlaka kontrol edilmesi gerektiğini dile getiren Çetinkaya, ‘Ticari ünite kiraya verildiği takdirde site yönetiminin buradan elde edeceği gelir sorgulanmalıdır. Örnek vermek gerekirse, SPA bölümleri, spor merkezleri kreşler gibi siteden ayrı olarak dışarıya açılarak gelir elde edilebilmektedir’ dedi

İNŞAAT FİRMALARI BİR KOYUNDAN İKİ POST ÇIKARMAK İSTİYOR

Bina aidatların makul rakamlardan daha yüksek olmasını bir diğer önemli nedenin de inşaat firmalarının kurdukları bina yönetimi şirketleri olduğuna işaret eden Çetinkaya, şu önemli açıklamaları yaptı;

‘Birçok müteahhit ve inşaat şirketi bir koyundan iki post edinmek anlayışıyla kendi bünyelerinde site yönetim şirketleri kurmakta ve Tapu Müdürlüklerine verdikleri site yönetim planına da on yıl boyunca sitenin yönetiminin kendilerine ait bu şirketlerce yapılacağına dair şerh koymaktadırlar. Yönetim Planının değiştirilmesi için 634 sayılı Kat Mülkiyet Kanununa göre maliklerin yüzde 80’inin onayı gerektiği ve yüzlerce hatta binlerce meskenden oluşan site ve toplu yapılarda toplantıya katılan maliklerin bir araya gelip bu orana ulaşması neredeyse imkansız olduğundan Yönetim Planında değişiklik yapılamamakta, tapuya bildirilmiş Yönetim Planında gösterilen şirket on yıl boyunca, yönetimi dilediği gibi sürdürmekte, aidatları da diledikleri gibi belirlemektedir. Tüketiciler konut veya ofis satın alırken, özellikle dikkat etmesi gereken noktalardan biriside budur’