İzmir İş Dünyasından 2020 Ekonomisine Yönelik Değerlendirmeler

İzmir iş dünyasının temsilcileri 2019 yılını değerlendirerek 2020 yılında ekonomideki beklenti ve öngörülerini açıkladılar. 2020 yılının umut vaad ettiğini söyleyen iş dünyası temsilcileri, ekonomide daha iyi noktalara gelinmesi için atılması gereken adımlara ve özellikle siyasetin ekonomiye olumsuz olası etkilerinin önüne geçilmesi gerektiğine işaret ettiler

İzmir İş Dünyasından 2020 Ekonomisine Yönelik Değerlendirmeler
30 Aralık 2019 - 08:59
BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Seda Kaya Ösen: “Üretim odaklı yatırımlar artmalı”
 
Özellikle büyüme içindeki sanayinin oranını arttırmak için atılması gereken adımların başında üretim odaklı yatırımların artması gerekiyor. Bunun yolu da ithal ara malına bağımlı sanayimizi ithal ara malından kurtarmak, nitelikli üretimi teşvik edecek yaklaşımları ortaya koymak temel hamlelerimiz olmalı
 
Özellikle hukuk, eğitim, özgürlükler alanında yapılacak yapısal reformların ekonomi üzerindeki olumlu etkisini her fırsatta söylüyoruz. 2020’de bu alanda atılacak reform adımları, yatırım iklimini oluşturacağından hareketle, üretim odaklı yatırımların istihdama olumlu etkisinin artan işsizliğimize çare olacağını da söyleyebiliriz. Bu anlamda özellikle siyaset alanında büyük bir uluslararası kriz yaşamadığımız takdirde hala kırılgan olan ekonomimizin 2020 içinde olumlu adımlar atmasını bekliyoruz
 
EGEV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Susam: “2020 daha iyi geçecek”
 
Dövizin de yatay seyrini sürdürmesine faiz indirimleri de eklenince yatırımları beklemede tutan girişimcilerin ve ekonomik aktörlerin yıl sonuna doğru küçük de olsa adım atmalarına başladıklarını görüyoruz
 
Özellikle yatırımlar için finansal kaynağa fazlasıyla ihtiyaç duyan ülkemiz ekonomisinin, oluşan olumlu iklimde kaynaklara daha uygun faizlerle erişmesinin 2020’de önünün de açılacağını düşünüyorum. Bu anlamda 2020 yılının büyüme rakamlarının da artık eksilerde değil pozitif yönde seyredeceğini de belirtebiliriz. 2020 yılında atılması gereken özellikle yapısal reform adımlarının ivedilikle atılması, siyasetin ekonomi üzerindeki etkisinin azaltılmasına yönelik tutum ve kararların alınması da bu beklentilerimizin artmasını sağlayacak doneler
 
İZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt:  “Yapısal köklü reformlar yapmalıyız”
 
2019 yılından daha olumlu seyredeceğini düşünüyorum. En azından düşen faizler, yatay seyreden ve öngörülebilir döviz oranları, baz etkisiyle de olsa tekrar tek hanelere indirilmeye çalışılan enflasyon, 2020 yılının 2019’a göre daha olumlu ancak tamamen sorunsuz olmayacağını da bize söylüyor. Özellikle genç işsizlik ve her yıl iş gücüne katılan 1 milyon yeni iş gücünü üretime katmak, ülkemizin temel sorunlarının başında geliyor. Bunu yapmanın yolu da nitelikli ve katma değerli üretim ve sürekliliği olan yatırımdan geçiyor. Bu anlamda 2020 yılı büyüme rakamlarında aşağı yönlü seyrin yukarıya döneceği bir yıl olacaktır. Ancak her 10 yılda bir bu sıkıntılarla boğuşmak istemiyorsak özellikle piyasalara güven verecek başta hukuk reformu olmak üzere yapısal köklü reformlara yönelmemiz gerekiyor
 
Norm Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Uysal “Katma değerli üretim ve ihracatı artırmalıyız”
 
Ödeme problemleri, konkordatolar ve tahsilat sıkıntıları nedeniyle iç Pazar yüzde 35 küçülürken, elektrikli araçların tam anlamıyla devreye girmemiş olmaması, son kullanıcıların elektrikli araçlar konusunda kararsızlıkları nedeniyle dış Pazar da yüzde 10 düşüş söz konusu oldu. Özellikle hidrojen yakıtlı araçlar sebebiyle son tüketicinin kafa karışıklığı da bu düşüşte etkili. Ve görünen o ki, 2019 yılındaki bu çizgi, 2020 yılına da sarkacak. Ancak Avrupa’daki beklentinin 2019 ile aynı olması, stabilite beklentisi, 2020 yılının da pek farklı geçmeyeceğini bizlere düşündürtüyor. Ancak her şeye rağmen Türkiye olarak eksi seyreden büyüme oranını pozitife çevirdiğimiz, ihracatla beraber nitelikli ve katma değerli üretimi arttırdığımız bir 2020 yılı dileğimizi paylaşmak isterim
 
KESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Meriç: “Güven veren adımlar sürmeli”
 
2020 yılında Türkiye’nin için uygun yapısal reformlarla birlikte bir toparlanma evresine gireceği kanaatindeyim. Eğitim, dış politika, iç siyaset ve adalette toplumsal huzur ve barışı sağlamaya yönelik adımlar atılırsa ekonomik verilerde hızlı bir iyileşme göreceğiz. Bu konularda atılacak adımlar Tüketici Güven Endeksinin ivmesini yukarı çekmekle kalmayacak aynı zamanda ticari faaliyetlerin artması için gerekli olan kaynakların da doğru kullanılmasına sebep olacak
 
Özellikle kaynak sorunu yaşayan ve yeterince tasarrufu olmayan ülke ekonomilerin ihtiyacı olan yabancı kaynağın güvene ve güvenilir ekonomi yönetimine özellikle baktığını düşünürsek, güvenli adımlar, yapısal reformlar kaynak ihtiyacının büyük olduğu ülkemiz sanayisinin elini de güçlendirecektir
 
TÜGİAD Ege Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Melih Sebastien Durmuş: “Genç işsizlik oranları düşürülmeli”
 
İnşaat sektörünün küçülmesi, ödeme güçlükleri, yatırımdan kaçınılması ve bir çok firmanın temkinli olmak adına küçülmeye gitmesi hem ekonomide durgunluk yarattı hem de istihdamda kayıplara yol açtı. Her yıl çalışan ordumuza katılan yeni gençlerin sayısını düşündüğümüzde işsizlik rakamını yerinde tutmak için dahi yeni üretim odakları yaratmamız, istihdam yaratmamız gerekiyor. 2020 yılında genç işsizlik oranları düşürmek maksadıyla üretim temelli yeni bir model gerekiyor. Zira üretim yerine tüketimi hedeflemiş anlayış bizi önümüzdeki yıllarda tekrar şuan içinde bulunduğumuz sıkıntılı sürece taşıması kaçınılmaz. Üretim temelinde yeni bir sistem kurabilmenin yolu da artık söylemekten anlamını yitirmeye başladığını düşündüğümüz yapısal reformlardan geçiyor. Ayrıca belirtmek isterim, Türkiye Kredi Risk Swapı’nın (CDS) düşmesiyle birlikte yabancı yatırımcıyı ülkemize çekmek için güven tahsis etmemiz de şart. Bunun için de hukukun üstünlüğü başta olmak üzere yabancı yatırımcının ülkemize bakışını olumluya çevirecek önemli reformlara imza atmamız artık kaçınılmaz vaziyette
 
Ege Finans Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Vurucu: “Dünya ekonomisi yakından izlenmeli”
 
Yeni yılda ülkemizin işsizlik, enflasyon, büyüme gibi temel ekonomik göstergelerinde iyileşmeler olacaktır. Azalan faiz oranları ve artan risk iştahı, yeni yatırımların oluşmasını da destekleyecektir. Bu dönemde özellikle dünya ekonomisindeki gelişmelerin de yakından izlenmesi gerektiğini de düşünüyorum. Buradaki gelişmeler ile ülkemize uygulanabilecek baskı ve yaptırımların da potansiyel bir risk oluşturduğunu da unutmamalıyız. Tüm bunlara rağmen Türkiye 2019 yılına kıyasla çok daha iyi bir yıl geçirecektir

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum