İzmir'de Agroekoloji Çalıştayı

Tarım ekonomisi derneği başkanı Prof. Dr. Tayfun Özkaya, şirketlerin hegamonyası altındaki çiftçilerin, endüstriyel girdiler nedeniyle çok ciddi problemler yaşadığını ve bu krizin bitirilmesi için; agroekolojik tarım tekniklerinin benimsenmesi gerektiğini vurguladı. Özkaya, agroekolojik bakışın, önce tarlada başladığını sonra üretim sistemine dönüştüğünü ve nihayet tarıma başka bir gözle bakmamızı sağladığını dile getirdi. Özkaya, tarım ilacı, hibrit tohum, kimyasal gübre gibi dışardan girdileri kullanmayı bırakarak, tek tip değil farklı ürünler ekerek, hayvancılıkla bütünleşme sağlayarak, ekolojik dengeyi gözeterek bu işi yeniden ele almalıyız dedi. 
 
Yapılan bilimsel çalışmaların konvansiyonel tarımın daha verimli olmadığını ortaya koyduğunu belirten ziraat yüksek mühendisi Alev Kır, iklim krizine karşı bir an önce agroekolojik tarıma geçilmesi gerektiğinin altını çizdi.
 
Latin Amerikalı çiftçilerin başlattığı  agroekolojik uygulamalar,  son 10 yılda çok değer kazandı. Agroekoloji, bilimsel veriler kadar halkın bilgisine, geleneğine de önem veriyor
 
Özkaya, “Agroekoloji, basit anlamıyla endüstriyel girdilerden kurtulmak ve bunları kullanmamak ve bunun yerine ekolojiyi kullanmaktır. Çiftçilerin ürünlerini doğrudan tüketicilere ulaştırmak için çabalamalarıdır. Amacı çiftçinin ve tüketicinin bağımsızlaşmasını ve dayanıklılığını sağlamaktır. Buradaki bağımsızlaşma, çiftçiye fiyatları dayatan ve tüketiciye de aynı şekilde yüksek fiyatları dayatan marketlerdir.”dedi.
 
‘Endüstriyel tarım iş yapmıyor’
 
Eskilerin yaptığı şeyi aslında biz yeniden keşfediyoruz diyen ziraat yüksek mühendisi Dr. Zerrin Çelik,  ‘Endüstriyel tarımın iş yapmadığını gördük. Agroekoloji bize istediğimizi veriyor. 50 yıldır şirketler tohumlar üzerinde, verimlilik, yola dayanıklılık ve rafa dayanıklılığı esas olarak ıslah çalışmaları yapıyor. Tohumu dışardan aldıysan baştan agroekolojide kaybedersin. Çiftçilerin gen bankalarındaki tohumlara erişip dikmeleri gerek, bunu sağlamalıyız’ değerlendirmesini yaptı