Mutlu insanlar daha üretken, daha verimli ve daha zengin

Birleşmiş Milletler tarafından 2013’ten bu yana her yıl Dünya Mutluluk raporu yayınlandığını belirten Doç. Dr. Tayfun Doğan, mutlu insanların daha üretken, verimli ve yaratıcı olduğunu söyledi Doğan, araştırmaların mutlu insanların daha yardımsever, paylaşımcı, nazik ve merhametli ve daha zengin olduklarını gösterdiğine dikkat çekti

Mutlu insanlar daha üretken, daha verimli ve daha zengin
17 Mart 2021 - 20:17
Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tayfun Doğan, Mutlulukla önemli analizler hazırladı. İşte o analizden özet bölüm

Kişinin olumlu duyguları sık yaşaması, olumsuz duyguları daha az yaşaması ve genel olarak hayatından memnun olmasıdır. Hayatı keyif alarak anlamlı bir şekilde yaşamaktır

Mutluluk düzeyleri arttıkça üretkenlik artar

Mutluluk hazdan daha öte, değerli ve sürekliliği olan bir karakter durumudur. Kişi haz alabilir, haz dolu olabilir ama aynı anda mutsuz da olabilir. Yaşamdaki haz ve acılar birazcık denizin dalgalarına ya da yüzeydeki köpüklere benzetiliyor. Haz ve acılar geçicidir. Yukarıda fırtınalar koparken denizin derinliklerinde müthiş bir sükûnet olabilir. Gerçek ve içsel mutluluk, kâmil mutluluk budur. Bunun dışında, mutluluğu bencillik olarak görmek de yanlış bir düşünce ve inançtır. Araştırmalar mutlu insanların daha yardımsever, paylaşımcı, nazik ve merhametli olduklarını ortaya koymaktadır. Bu anlamda mutluluk bir avantajdır. Toplumların nasıl ki dürüst, çalışkan, başarılı insanlara ihtiyacı varsa, mutlu insanlara da ihtiyacı vardır. Yakın zamanda kendi yaptığımız bir araştırmada, bireylerin mutluluk düzeyleri arttıkça saldırganlık, sözel saldırganlık, fiziksel saldırganlık, öfke ve düşmanlık düzeylerinin düştüğünü gördük. Bu toplumsal yaşam açısından çok değerli bir bulgu. Her şey bir yana mutlu insan ailesi, çevresi ve toplumu için bir armağandır aslında. Düşünsenize mutlu bir anneniz babanız var, öğretmeniniz var, işvereniniz var ya da çalışanınız var. Bu çok değerli bir armağandır

Araştırmalar mutlu insanların daha üretken, daha verimli ve yaratıcı olduklarını ortaya koymaktadır. Mutlu bir birey iş yeri için her anlamda değerlidir. Pek çok kişi mutlu olma söz konusu olduğunda bunun sürekli ve lekesiz bir şekilde olması gerektiği inancındadır. Sanki mutluluk hiçbir derdin, tasanın olmaması ve sürekli bir neşe ya da sevinç hali gibi algılanıyor. Oysa bu, mutlulukla ilgili ne kadar yanlış bir değerlendirme. Kişi mutlulukla ilgili olarak sadece bu düşünce ve inanç içinde olduğundan dolayı bile mutsuz olabilir. Çünkü bu tür bir mutluluğa ulaşılması imkansızdır. Örneğin Peyami Safa da bu konuya değinmiş ve ‘Kedersiz, saf, ebedi ve mutlak bir saadet aramak, insanlığın tabiatı haline gelmiş bir gafletidir. Elemsiz haz, hazsız elem tasavvuru, pek mücerred ve batıldır’ demiştir
 
Sadece psikoloji bilimi de değil, bugün ekonomi, sosyoloji, nörobiyoloji gibi pek çok farklı disiplin mutluluğu araştırmaktadır. Mutlulukla ilgili saygın ve nitelikli çok sayıda bilimsel dergi bulunmakta ve her yıl dünyanın farklı yerlerinde yapılan binlerce araştırma bu dergilerde yayınlanmaktadır. Elde edilen çarpıcı bulguları özet olarak söyleyecek olursam bunları iki kategoride ifade etmem gerekir. Mutlulukla ilgili kötü haberler nelerdir? Mutluluğun yaklaşık olarak %50’si genetik faktörler tarafından belirlenmektedir. Bu biraz olumsuz bir haber olarak nitelendirilebilir. Çünkü genetik özelliklerimiz üzerinde çok fazla değişiklik yapamıyoruz. Bir başka kötü haber de ‘hedonik uyum’la ilgilidir. Başlangıçta bizi mutlu eden şeyler bir süre sonra mutlu etmemeye başlıyor. Her şeye alışıyoruz ve genetik olarak mutluluk seviyemize geri dönüyoruz. İyi haberlere gelecek olursak, genetik faktörler her ne kadar etkili olsa da genetiğin esiri değiliz ve net bir şekilde söyleyebiliriz ki, ‘Mutluluk bir beceridir ve öğrenilebilir.’ Tüm mesele mutluluğu ve umudu, iyimserliği, erdemli olmayı alışkanlık haline getirmektir. İbn-i Sina bu konuda, ‘Erdemler alışkanlık haline geldiğinde saadet doğar.’ demektedir. Eğer mutluluğu karakterimiz haline getirebilirsek, hangi ortama gidersek gidelim, nerede ve hangi koşulda yaşarsak yaşayalım mutlu olmaya devam ederiz. Gerçek mutluluk da budur zaten. Yani dışsal koşullara bağlı olmayan ve şartlara göre değişmeyen bir mutluluk

Mutlu bireylerin şükran ve minnettarlık duyguları daha yüksektir

Mutlu bireylerin daha az mutlu ya da mutsuz bireylere göre farklı özellikleri olduğuna dikkat çeken Doğan, “Mutlu insanların öz-saygıları daha yüksektir, kendilerinden daha hoşnutturlar, kendilerine karşı daha merhametli ve anlayışlıdırlar. Yine mutluluk düzeyi yüksek kişilerin, sosyal ve duygusal zekalarının daha yüksek olduğunu biliyoruz. Umut ve iyimserlik mutlu bireylerde gördüğümüz evrensel özelliklerden ikisidir. Mutlu insanların daha anlamlı bir yaşamları vardır. Yaşamlarına anlam katan bir hayat felsefesine sahiptirler. Ayrıca kendilerine verilen bu yaşamla ne yapacaklarına ilişkin bir yaşam amaçları vardır. Mutlu bireylerin şükran ve minnettarlık duyguları daha yüksektir

Mutluluk erdemli ve insanca yaşamının bir sonucudur

Mutluluk, iyidir ve iyi olmaktır. Dolayısıyla da kötü yollardan mutluluğa ulaşılamaz. Bir insan hem kötü hem yalancı hem hırsız hem arsız hem de mutlu olamaz. Olsa olsa geçici haz duyabilir ama mutlu olamaz. Mutluluk erdemli ve insanca yaşamının bir sonucudur

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum