Enerji Tasarrufunun Yolu İnovatif Teknolojilerden Geçiyor

Yeşil bir şirket olma felsefesinin ışığında gerçekleştirdiği global ölçekli yeniliklerle dikkat çeken teknoloji devi Mitsubishi Electric, Enerji Tasarrufu Haftası’nda daha iyi bir gelecek için verimlilik sağlayacak değişimlerin önemini vurguladı

Enerji Tasarrufunun Yolu İnovatif Teknolojilerden Geçiyor
02 Ocak 2020 - 20:58
“Evden uzaya” kadar pek çok farklı alanda geliştirdiği ileri teknolojiler ile sürdürülebilir dünyanın desteklenmesine katkıda bulunan Mitsubishi Electric, Türkiye’de de çevre dostu binalar, tesisler ve alt yapı projelerinin iklimlendirme, otomasyon, asansör, yürüyen merdiven ve görsel veri sistemleri için iddialı bir çözüm ortağı konumunda. Enerji Tasarrufu Haftası kapsamında açıklamalarda bulunan Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu, markanın enerji verimliliğine verdiği önemin yanı sıra çevre ile ilgili hedefleri konusunda bilgiler verdi
 
Köklü inovasyon mirası ve bilgi birikiminin yanı sıra üstün teknolojiye sahip, enerji verimli, çevreci, yenilikçi ürün ve hizmetleri ile dikkat çeken teknoloji markası Mitsubishi Electric, global felsefesi “Changes for the Better” (Daha İyisi İçin Değişim) çerçevesinde daha iyi bir gelecek ve sürdürülebilir bir dünya için çalışıyor. Toplumların yaşam kalitesini artırmak amacıyla “evden uzaya” kadar pek çok farklı kulvarda ileri teknolojili çözümler geliştiren marka, Türkiye’de de iklimlendirme, otomasyon, asansör, yürüyen merdiven, görsel veri, uydu ve ulaştırma bağlantılı altyapı sistemleri gibi alanlarda yüksek katma değer sağlamak için faaliyet gösteriyor. Enerjinin verimli kullanılmasına yönelik toplum bilincini artırmayı amaçlayan Enerji Tasarrufu Haftası kapsamında açıklamalarda bulunan Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu, dünyadaki mevcut kaynakların en etkili ve verimli şekilde kullanılmasının önemine dikkat çekti ve şu bilgileri aktardı;
 
“Dünyanın mevcut kaynakları gitgide azalıyor. Bu sebeple özellikle sanayide enerji
kullanımının, üretimde ve üretim standartlarında bir düşüşe neden olmadan azaltılması gerekiyor. Mitsubishi Electric olarak Türkiye’de enerji verimli, çevreci, kullanıcı dostu ve uzun ömürlü otomasyon çözümlerimizle işletmelerde ve projelerde ciddi oranda enerji tasarrufu sağlıyoruz. Enerji Kontrol Paketi uygulamamızla işletmelerde enerji tüketilen tüm noktalardan canlı veri toplayarak sağlıklı ve kolay bir analize imkan tanıyoruz. Yüksek oranda enerji yönetimi için donanım, yazılım ve dokümantasyonu buluşturuyoruz. Mitsubishi Electric’in Sanayi 4.0’a yanıtı olan dijital fabrika konseptimiz e-F@ctory ile fabrikalara çok daha hızlı, verimli ve çevreci üretim imkanı tanıyoruz. Konut, ofis ve endüstriyel klima sistemleri alanında; yapay zeka teknolojileri ile donatılmış, A+++ enerji sınıfına ulaşan ve sistem ömrünü tamamlayana kadar çevreye dost bir yaklaşımla maksimum enerji tasarrufu sağlayabilen geniş bir ürün yelpazesi sunuyoruz. Mitsubishi Electric’in Manisa’da dijital fabrika konsepti e-F@ctory altyapısıyla kurduğu ev tipi klima fabrikasında üretilerek Türkiye ve Avrupa pazarına sunulan klimalarımız çevreye dost özellikleri ve tasarımı ile öne çıkıyor. Mitsubishi Electric tarafından icat edilen ve sadece markamızın asansörlerinde bulunan kabin içi yüke göre asansör hızını belirleme teknolojimizle de yüksek enerji tasarrufu sağlıyor ve karbondioksit emisyonunu azaltıyoruz.”
 
40 bin metreküp daha az su tüketimi
 
Mitsubishi Electric’in, Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI-World Resources Institude) tarafından geliştirilen su riski değerlendirme aracı WRI Aqueduct’u kullanarak, su riski tedbirlerine en çok ihtiyaç duyulan küresel üretim sahalarına öncelik verdiğini belirten Saraçoğlu, bunun sonucunda toplam su tüketiminin 40 bin metreküp azaltıldığını söyledi. Markanın arıtılan atık suların soğutma sistemlerinde yeniden kullanılması gibi bazı tedbirler sayesinde kümülatif su geri dönüşüm oranının iyileştirilmesine katkı sağladığını söyleyen Saraçoğlu, “Mitsubishi Electric, iklim değişikliği ile mücadele ve su kaynaklarını korumaya yönelik çalışmaları ile CDP (Carbon Disclosure Project - Karbon Saydamlık Projesi) tarafından iklim ve su kategorilerinde en yüksek sıralama olan A listesine girmeyi başarıyor” şeklinde konuştu.
 
“Eko-bilinç düzeyini artırmayı hedefliyoruz”
 
Tüm faaliyetlerini “küresel ve önde gelen çevre dostu” bir şirket olma hedefi doğrultusunda şekillendiren Mitsubishi Electric’in global çevre misyonu “Eco Changes” (Eko Değişim) çerçevesinde, hem kendi çalışanlarının hem de toplumun eko-bilinç düzeyini artırmak için çalıştığını ifade eden Saraçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü; “Mitsubishi Electric, 100. yıldönümü olan 2021 yılına kadar çevreyle ilgili önemli hedefler belirlemiş durumda. Bu kapsamda; düşük karbon ve geri dönüşüme dayalı bir toplum yaratılmasına katkıda bulunmayı, doğayla uyum içerisinde faaliyet göstermeyi ve grubun çevre yönetimi konusundaki faaliyetlerini güçlendirmeyi amaçlıyoruz.”
 
Ürünlerden ve üretimden kaynaklanan karbon emisyonu düşürüldü
 
Mitsubishi Electric’in 2019 Japon mali yılına (1 Nisan 2018 - 31 Mart 2019 dönemi) ilişkin Çevre Raporu’nun sonuçları doğrultusunda açıklamalarda bulunan Saraçoğlu, şu bilgileri aktardı; “Mitsubishi Electric olarak, 2021 hedeflerimiz paralelinde ürün kullanımından kaynaklanan CO2 emisyonunu 2001 mali yılına kıyasla, üretimden kaynaklanan CO2 emisyonunu ise 1991 mali yılına göre yüzde 30 oranında azaltmayı amaçlıyoruz. Bu noktada 2019 Çevre Raporumuz, hedeflerimize ulaşma yolunda önemli adımlar atıldığını ortaya koyuyor. Raporlama yılında, üretimden kaynaklanan toplam CO2 emisyonları, yüksek verimlilik sağlayan ekipmanların kullanılması ve operasyonların revize edilmesi gibi tedbirler sayesinde 1.43 milyon ton hedefinin de altına inerek 1.3 milyon tona düşürüldü. Yıl içerisinde artan üretimden ötürü 60 bin ton artması öngörülen enerji kaynaklı CO2 emisyonları ise yüksek verimlilik sağlayan enerji tasarruflu ekipmanların kullanılmasının yanı sıra üretim tesislerinde atıkların bertarafına yönelik alınan yeni tedbirler sonucunda yalnızca 30 bin ton düzeyinde bir artış kaydetti. CO2 harici sera gazı emisyonları 180 bin ton düzeyinde gerçekleşirken, küresel ısınma potansiyeli düşük olan soğutuculara geçilmesi ve diğer operasyonlar 250 bin ton hedefinin altına düşülmesine büyük katkı sağladı. Pazarda kullanılmakta olan ürünlerden kaynaklanan CO2 emisyonları yüzde 36 düzeyinde azaltıldı. Ürün kullanımından kaynaklanan CO2 emisyonlarının azaltılmasına yönelik katkının 70 milyon ton olması hedeflenirken, fiili katkı hacmi 77 milyon ton olarak gerçekleşti. Bu güçlü performans; güç cihazları, klimalar ve su ısıtma sistemleri gibi cihazlarda enerji verimliliğinin arttırılması sonucunda kaydedildi.”
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum