2025 yılında her 3 kişiden 1'i diyabet hastası olacak
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 14 Kasım Dünya Diyabet Farkındalık Günü Yürüyüşü düzenlendi. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı tarafından düzenlenen etkinliğe hastane çalışanları, diyabet hastaları ve hasta yakınları büyük ilgi gösterdi
15 Kasım 2019 - 21:26
Yürüyüş öncesinde diyabet konusunda açıklamalarda bulunan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Şevki Çetinkalp, diyabetin bilinen en eski hastalıklardan biri olmasına rağmen tüm dünya da ‘epidemik’ şekilde artmaya devam ettiğini ve 2025 yılında her 3 kişiden 1’nin diyabet hastası olma tehlikesi bulunduğunu söyledi
Teknolojik gelişmelere ve yeni ilaçlara rağmen diyabetin, günümüzde en önemli sağlık sorunlarından birisi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çetinkalp, ‘‘ Dünyada her 10 kişiden 1’i diyabetli iken, yurdumuzda bu oran yaklaşık her 7 kişiden 1’i olacak şekilde yükselmiştir. Son 10 yılda ülkemizde Diyabet o kadar hızlı artmıştır ki, ne yazık ki Avrupa ülkeleri arasında birinci sıraya yükselmiştir. Bu artış ile 2025 yılında ulaşılacak tahmini oran ise her 3 kişiden birinin diyabetli olmasıdır. Ki bu durum korkunç gözükmektedir’’ dedi
Diyabet’in yaşam boyu süren, iyi tedavi ve takip edilmediğinde birçok organa zarar veren ve kişinin yaşam kalitesini azaltan bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Çetinkalp şöyle konuştu: ‘‘ Diyabet, tedavisi yaşam boyu süren, sosyal ve ekonomik maliyeti yüksek toplumsal, kalıtsal bir hastalık. Kalp-damar hastalıkları ve hipertansiyonla sıklıkla birlikte görülür. Kısa ve uzun dönemde görülen organ hasarlanmaları ile kişinin yaşam kalitesini azaltırken; devlete de ekonomik yükler getirir. Diyabet tedavisinin temeli eğitimdir. Yaşam tarzı değişikliği, tıbbi beslenme programı, egzersiz, ağızdan kullanılan haplar ve insülin diyabet tedavi basamaklarıdır. Ancak diyabetin en geçerli tedavisi, önlenmesidir. Yaşam şekillerimizi değiştirmek, fiziksel aktiviteyi yaşamımızın olağan temposu haline getirmek, sağlıklı Akdeniz beslenme tarzını benimsemek diyabetin önlenmesinde en önemli kazancımız olacaktır. Bu kazanç aynı zamanda kalp- damar hastalıklarından ölümleri de azaltacaktır. Hastalarımız bu yönde desteklerini sağlık elemanlarının ile birlikte, aslında en önemlisi ailesinden alacaktır.’’
Diyabetle mücadelede acil önlemler alınmasını gerektiğini belirten Prof. Dr. Çetinkalp ‘‘ Diyabetle mücadelenin bir devlet politikası haline gelmesi gerekiyor. 14 Kasım tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’mizde de Diyabet Farkındalık Günü olarak amaca yönelik etkinliklerle değerlendirilmektedir. Ege Üniversitesi olarak bizlerde 14 Kasım haftasını gerek hasta gerekse doktor eğitimleri düzenleyerek değerlendiriyoruz. Gelecek nesillere sağlıklı miras bırakma ve diyabet farkındalığını arttırma adına daha ortaklaşa yapılacak çok iş var. Yurdumuzda diyabet farkındalık etkinliklerinde emeği geçen tüm sevgili hastalarımıza, öğrencilerimize, hemşire, diyetisyen, sağlık personeli ve doktor arkadaşlarımıza, teşekkürü borç bilirim’’ şeklinde konuştu
Teknolojik gelişmelere ve yeni ilaçlara rağmen diyabetin, günümüzde en önemli sağlık sorunlarından birisi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çetinkalp, ‘‘ Dünyada her 10 kişiden 1’i diyabetli iken, yurdumuzda bu oran yaklaşık her 7 kişiden 1’i olacak şekilde yükselmiştir. Son 10 yılda ülkemizde Diyabet o kadar hızlı artmıştır ki, ne yazık ki Avrupa ülkeleri arasında birinci sıraya yükselmiştir. Bu artış ile 2025 yılında ulaşılacak tahmini oran ise her 3 kişiden birinin diyabetli olmasıdır. Ki bu durum korkunç gözükmektedir’’ dedi
Diyabet’in yaşam boyu süren, iyi tedavi ve takip edilmediğinde birçok organa zarar veren ve kişinin yaşam kalitesini azaltan bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Çetinkalp şöyle konuştu: ‘‘ Diyabet, tedavisi yaşam boyu süren, sosyal ve ekonomik maliyeti yüksek toplumsal, kalıtsal bir hastalık. Kalp-damar hastalıkları ve hipertansiyonla sıklıkla birlikte görülür. Kısa ve uzun dönemde görülen organ hasarlanmaları ile kişinin yaşam kalitesini azaltırken; devlete de ekonomik yükler getirir. Diyabet tedavisinin temeli eğitimdir. Yaşam tarzı değişikliği, tıbbi beslenme programı, egzersiz, ağızdan kullanılan haplar ve insülin diyabet tedavi basamaklarıdır. Ancak diyabetin en geçerli tedavisi, önlenmesidir. Yaşam şekillerimizi değiştirmek, fiziksel aktiviteyi yaşamımızın olağan temposu haline getirmek, sağlıklı Akdeniz beslenme tarzını benimsemek diyabetin önlenmesinde en önemli kazancımız olacaktır. Bu kazanç aynı zamanda kalp- damar hastalıklarından ölümleri de azaltacaktır. Hastalarımız bu yönde desteklerini sağlık elemanlarının ile birlikte, aslında en önemlisi ailesinden alacaktır.’’
Diyabetle mücadelede acil önlemler alınmasını gerektiğini belirten Prof. Dr. Çetinkalp ‘‘ Diyabetle mücadelenin bir devlet politikası haline gelmesi gerekiyor. 14 Kasım tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’mizde de Diyabet Farkındalık Günü olarak amaca yönelik etkinliklerle değerlendirilmektedir. Ege Üniversitesi olarak bizlerde 14 Kasım haftasını gerek hasta gerekse doktor eğitimleri düzenleyerek değerlendiriyoruz. Gelecek nesillere sağlıklı miras bırakma ve diyabet farkındalığını arttırma adına daha ortaklaşa yapılacak çok iş var. Yurdumuzda diyabet farkındalık etkinliklerinde emeği geçen tüm sevgili hastalarımıza, öğrencilerimize, hemşire, diyetisyen, sağlık personeli ve doktor arkadaşlarımıza, teşekkürü borç bilirim’’ şeklinde konuştu
FACEBOOK YORUMLAR