Apiterapi Ekonomisine Talep Artacak

ABONE OL

Türkiye'de ve dünya genelinde doğal tedavi yöntemlerinden biri olan Apiterapi'ye ilgi günden güne artıyor. Bu yöntemlerden birisi de arı ya da arı ürünleriyle yapılan Apiterapi olarak biliniyor. Bal arısının ürettiği, arı zehiri, bal, polen, arı sütü, arı ekmeği ve propolis gibi ürünlerin insan sağlığı için kullanılma yönetimi olarak adlandırılan Apiterapi ile birden fazla hastalığın önlenmesi ya da iyileştirilmesi amaçlanıyor

Özellikle Uzak Doğu ülkelerinde hızla gelişen arı ve arı ürünleri ile tedavi yöntemi hızla yaygınlaşıyor. Başta Japonya, Güney Kore, Çin ve Doğu Asya ülkeleri olmak üzere, ABD, Kanada, Romanya, Almanya, Slovenya, Rusya,Macaristan gibi ülkelerde Apiterapi merkezleri çalışmalarını sürdürmektedir. Konuya ilişkin Ege Üniversitesi(EÜ) Ziraat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Banu Yücel, Apiterapi konusunda önemli açıklamalarda bulundu

Apiterapi’nin, arı ürünlerinin ve arının hastalıkların önlenmesinde ve tedavisinde modern tıbbı destekleyici, tamamlayıcı tıp içerisinde değerlendirilmesi gereken bir uygulama şekli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yücel, “Türkiye için Apiterapi çok büyük bir avantaj çünkü ülkemiz çok zengin biyoçeşitliliğe ve bitki örtüsüne sahip. Örneğin; çok sayılı ülkelerde ve coğrafyalarda bulunabilen 12 bin bitki türü ülkemizde mevcut ve bunun 4 bine yakınının endemik olduğunu botanikçiler vurguluyor. Bu zengin biyoçeşitlilik içerisinde arının ürettiği bal, polen, arı sütü, arı ekmeği, propolis, arı zehiri ve apilarnil gibi arı ürünlerini bizim en kaliteli şekilde elde edebilme olanağımız çok yüksek” dedi

 APİTERAPİYİ HASTAYA UZMAN HEKİMLERİN UYGULAMASI LAZIM

Apiterapi’nin modern tıbba alternatif değil, modern tıbbi tedaviyi tamamlayıcı, destekleyici ve bütünleyici bir şifa olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yücel, “Apiterapi’nin ülkemizde etkin biçimde uygulanabilmesi için önce hekimlere kalıntısız, sağlıklı, temiz arı ürünlerini temin etmek gerekiyor. Daha sonra hekimlerin bu kaliteli arı ürünlerini nasıl kullanacakları konusunda Apiterapi eğitimi almaları, nasıl uygulama yapabilecekleri, hangi hastalıklarda ve hangi dozda arı ürünlerini kullanmaları gerektiğini öğrenmeleri gerekiyor. Sağlık Bakanlığı da, tamamlayıcı tıp bünyesinde hekimlere Apiterapi eğitimi veriyor. Apiterapi’yi hastaya mutlaka uzman hekimlerin uygulaması lazım. Son zamanlarda doğal ve tamamlayıcı tıbbi tedavilerin güncellik kazanması, konuyla ilgili artan sayıda ve kalitedeki bilimsel araştırma bulguları, hekimlerimizin konuya daha ılımlı yaklaşmalarını sağlamaktadır. Arı ürünlerinin tedavi edici etkisinin yanı sıra hastalıklardan koruyucu etkisi aslında çok daha önemli. Bu gün günümüzde ‘hasta olmamak’ adına, sağlıklı beslenmede arı ürünlerinin kullanımı konusunda toplumsal farkındalık artıyor. Arı ürünlerinin en önemli özelliği; ‘bağışıklık sistemini destekleyerek, vücudun organ ve sistemlerinin işlevini düzenlemek ve vücutta dengeyi tesis etmektir’. Elbette burada konu uzmanlarına danışarak hareket etmek önemlidir. Her arı ürünün, herkeste aynı olumlu etkiyi göstermeyebilir. Hatta arı ürünlerinin bilinçsiz kullanımı alerjik bünyelerde olumsuz sonuçlara da neden olabilir. Bu nedenle mutlaka hangi arı ürününü, ne zaman, nasıl, ne dozda ve ne süreyle kullanmak gerektiğini konu uzmanı hekim belirlemelidir